Blokzincir: Hayaller ve Gerçekler

Süleyman Fazıl Yeşil
12 min readAug 3, 2020

Eksik bilginin bıraktığı boşluğu efsaneler ve hayaller doldurur. Antik medeniyetlerin doğa olaylarına yüklediği anlam ve inanışlar bize ilginç ve garip gelir. Çünkü bugünün dünyasında doğa olaylarının gerisindeki mekanizmalar bizler için gün yüzüne çıkmıştır artık, her ne kadar bilgi ulaşmadığı için modern dünyada antik çağı yaşayan topluluklar halen var olsa da. Antik medeniyetlerde bilgi eksikliğinde ortaya çıkan efsane bulutları, bilginin gelmesiyle dağılmıştır.

Teknolojik gelişmelere bakan bir insan, sahip olduğu bilgi nispetinde bu gelişmeleri doğru algılayabilir ve değerlendirebilir. Bilginin eksik kaldığı kısımları ise hayaller, varsayımlar ve efsaneler doldurur. Bilgi geldikçe efsaneler ve gizem kaybolur, algı gerçeklik zeminine ayak basar. Bilgi yoksunluğunda insan, olanı ve olacağı hatalı görür. Ölçüsünü kaybetmiştir. Bazen küçük şeylere büyük anlamlar yükler, bazen büyük şeyleri görmezden gelir.

Teknolojiye dair bilginin farklı yüzleri vardır. Teknolojik bilgi çok boyutlu, çok katmanlıdır. Bir yüze bakılarak anlaşılamaz. Teknoloji kendi başına yaşayan gelişen müstakil bir varlık, bir olgu değildir. İnsanların, kültürlerin, değer yargılarının, algı ve düşüncelerin, alışkanlıkların ve diğer teknolojik gelişmelerin etkileşiminde kendine bir yol bulur ve yönlenir. Su akar yatağını bulur. Bulur bulmasına da çevresel koşullar, kendi debisi, gücü çerçevesinde. Hem etkilenerek, hem etkileyerek. Dökülen bir kova su ancak toprağı ıslatır ve kaybolur gider, gücü o kadardır.

Herhangi bir teknolojiyi değerlendirirken veya herhangi bir konuda bir karar vermeye çalışırken farklı sorular sormamız gerekir. Her farklı soru, konunun farklı bir yüzünü aydınlatmaya yöneliktir. Ne kadar çok soru sorarsak, ne kadar farklı soru sorarsak, o kadar farklı yüzü aydınlatmış oluruz. Sorulan her soru aynı öneme sahip olmayabilir. Değerlendirmelerimizin gücü ve derinliği sorduğumuz soruların niceliği ve niteliği nispetindedir.

Ünlü bir deyişte denildiği gibi: “Bir yanda bildiğimiz bilinenler var; bunlar bildiğimizi bildiğimiz şeyler. Bir de bildiğimiz bilinmeyenler olduğunu biliyoruz; yani bilmediğimiz bazı şeyler olduğunu biliyoruz. Ama bir de bilmediğimiz bilinmeyenler var; bilmediğimizi bilmediklerimiz.”

Sorulması gereken soruları çıkarmaya çalışırken geçmiş tecrübelerimizden, görüp geçirdiklerimizden faydalanırız. Elimizdeki konu öncekilere ne kadar benziyorsa pratik tecrübe ve edinilmiş teorik bilgi de o kadar yeterli gelir. Sıradışı bir şey olduğunda ise tecrübe, sorulması gereken tüm soruları vermez, her soruyu cevaplamaz, hangi soruların önemli olduğu bilgisini vermez. Bunun için de bir tecrübe edilmemiş yeni bir teknolojiyi değerlendirirken pilot uygulama yapılır. Sonuçlar gözlemlenir. Deneyimler, eksiklikler, aksaklıklar, faydalar, zararlar not edilir. Diğer teknolojilerle, uygulama ekosistemiyle, kurumsal kültürle, insanların alışkanlıklarıyla etkileşimine bakılır. Veya bir girişim bir takım varsayımlarla yola çıkar, çünkü tecrübe edilmemiş bir şeyi yapıyordur, ortaya temel özellikleriyle bir ürün koyup, tekerlekler dönecek mi, anahtar kilit uyumu var mı diye test eder. Aradığı veya aramadığı, sorduğu veya sormayı akıl edemediği soruların cevaplarını bulma olanağı kazanır.

Blokzincir teknolojisi kurumların bir süredir geleceğini, kapasitesini, dönüştürme gücünü, yaratabileceği etkileri değerlendirmeye çalıştığı ancak henüz kendi mecrasını bulup akmaya başlayamamış teknolojilerden biri. Bilinenler var, bilinmeyenler var, ve tabi bilinmediği bilinmeyenler var. Teorik ve tecrübi bilginin eksik olduğu bir ortamda da doğal olarak hayaller, efsaneler, varsayımlar, beklentiler ve öngörüler var.

Haberlerde Blokzincir

Yer yer şöyle haberlere denk geliriz: “Küresel iklim değişikliği blockchain’le önlenecek.”, “Yapımcı — Sinema salonu tartışmalarına blokzincir çözümü”. “Blockchain tarım endüstrisinin geleceğini değiştirecek, “Çiftçiden tüketiciye kahve takibi blokzinciri ile sağlanıyor”, “Otel temizlik kayıtları blokzincirinde saklanacak”

Bazen reklam için gündeme eklemlenme çabasıdır bu. Bazen yeni bir teknolojiyi pratikte uygulayıp test etmek, deneyimlemek üzere bir sektördeki bir alanda yapılmış küçük bir pilot uygulamanın çerçevesine, boyutlarına, sonuçlarına tam vakıf olmadan; başkalarının tuttuğu bir merceğe bakmaktır. Bazense geleceğe dönük niyet, beklenti ve planların haberleştirildiği bir teknoloji magazinidir. Okunur, muhabbeti yapılır ve geçilir.

Bir teknolojinin bir sektörde yıkıcı bir etki yapma, taşları yerinden oynatma potansiyelinin olması, bu gücün bugün etkin olduğu anlamına gelmez. İnsanlar hayallerle ayağa kalkarlar, gerçeklerle yerlerine otururlar. Karanlık bir yerde dolaşmak gibi. Biraz öteye gidersin, biraz daha gidersin, sonra bir şeye çarparsın, hmm dersin burası sınır, yönünü değiştirirsin. Böyle böyle sınırları öğrenirsin. Bizler hayal alıp satmaya meyilliyiz. Hayallere değer yükler, alır satarız. Potansiyele değer yükler, alır satarız.

Kullanım Kolaylığı ve Olgunluk Arayışı

Ortalama insan tembeldir. Konforu sever. Rölantide çalışmayı sever. Anlaması kolay olsun, yapması kolay olsun ister. Hem işle hem de teknik detaylarla uğraşmak istemez. Aşırı zihinsel efor sarfetmesi gereken şeyleri sevmez. Bundan dolayıdır ki bir teknolojinin ana akım haline gelmesi için kullanımının kolay hale gelmesi, gelişmiş ve olgunlaşmış araç kümesiyle, takip etmesi kolay pratiklerle çevrilmiş olması gerekir. Anlaması güç, uğraşması güç, yapması güç şeyler ancak bir kutu içine bir paket içine konup ürün olarak sunulduğunda kabul görme şansı bulunur. Birilerinin elini taşın altına koyup, odaklanıp, çalışıp tüm o karmaşayı soyutlaması gerekir ki üzerinde atomu parçalarcasına kafa yormadan alıp kullanabilelim. Bu nedenledir ki karmaşıklığı soyutlayan yapılar vardır.

Blokzincir Teknolojisi ve Kurumsal Dünyaya Etkileri

Günümüz dünyasında farklı, birbirine güvensiz kişi ve kurumlar arasında gerçekleşen alış verişler, takas, mutabakat işlemleri güvenilir aracı kurumlar üzerinden sağlanan bir güven mekanizmasına dayanarak yürümektedir. Bu aracı kurumlar genelde yasal düzenlemeler çerçevesinde oluşturulmuş, toplumun ve tarafların güvendiği ulusal veya uluslararası kuruluşlardır. Bankalar arası para transferinde aracı kurum TMCB, uluslararası para transferinde SWIFT sistemi, kişiler arası para transferinde bankalar veya PTT ve Western Union gibi aracı kuruluşlar, araç ve konut vb. alış veriş işlemlerinde noter vb. kurumlar güvenilir aracı olarak rol oynamaktadır.

Bitcoin kripto parası ile birlikte aracısız bir dünya hayalinin pratikte gerçekleştirilebilir olduğu ortaya çıkmış, bu da taşları yerinden oynatmıştır. Bitcoin kripto parasının altyapısı olarak dikkatleri üzerinde toplayan Blokzincir, kripto para altyapısı olmanın ötesine geçmiş; dağıtık veri tabanı, geçmiş kayıtların değişmezliği ve mutabakat sistemi üzerinde yükselen bir güven mekanizması olarak hemen her sektörde uygulanılmak istenilen ve heyecan dalgası uyandıran bir teknoloji haline gelmiştir.

Var olan büyük beklentilerin gerçekleşmesi halinde günlük hayatta, iş yapış şekillerinde köklü değişikler olması öngörülmektedir. Gartner raporlarına göre ise teknoloji şu an teknoloji ilerleme döngüsünde (hype cycle) beklentilerin zirve yaptığı nokta civarındayız.

Kaynak: https://www.gartner.com/en/newsroom/press-releases/2019-09-12-gartner-2019-hype-cycle-for-blockchain-business-shows

Raporlarda önümüzdeki 5-10 yıllık bir süreçte teknolojinin sınırlarının daha iyi anlaşılacağı, beklentiler ve pratik uygulanabilirlik arasında bir denge oluşacağı, teknolojinin ve ilgili araç ekosisteminin olgunlaşarak kurumsal uygulamalarının ortaya çıkacağı öngörülmektedir.

Kripto paralar için kendini kanıtlamış olsa da, kurumsal dünyadaki uygulamalarda henüz çarpıcı, oyun değiştiren bir örnek bulunmamaktadır. Hemen herkes bu yeni teknoloji trenini kaçırmamak, oyunun içinde kalmak, bu teknolojiyi anlamak ve kullanabilmek adına uygulama alanları aramaktadır. Kurumlar bu amaçla yaygın bir şekilde üretim ortamında kullanılmasa bile teknolojiyi pilot çalışmalar kapsamında kullanıp test etmektedirler. Bu açıdan Blokzincir teknolojisi açacağı kapı aranan bir anahtar gibidir.

Süreç içerisinde teknolojinin ve araçların olgunlaşması; ölçeklenebilirlik sorunlarının aşılması, farklı platformlar arası uyumluluk (Ethereum, HyperLedger, vb.), protokol ve standartların oturması, kurumsal uygulama ekosistemlerine entegrasyonların kolaylaşması, bilgi güvenliği ve gizliliğinin sağlanabilmesi, Sıfır Bilgi İspatı (Zero Knowledge Proof) mekanizmaları, akıllı kontratların belirlenmesi, bakımı, değişiklik yönetimi vb. işler için kurumlar arası ortak komisyonların oluşturulması, farklı kurumlar arası ortak iş yapabilme kültürünün oluşması ile birlikte kurumlar arası entegrasyonu bir üst seviyeye taşıma potansiyeli bulunmaktadır.

Blokzincir teknolojisinin temel yapıtaşları; ortak dağıtık veri tabanı, merkezi olmayan düğümler arası belirli bir çoğunluğa dayanan mutabakat mekanizması, kriptografik teknikler ve birden fazla düğüm oluşunun sağladığı geçmişe dönük kayıtların değiştirilemez oluşu. Sistemde birden fazla düğüm olması ve kurumların bu düğümlerden biri olabilir olması hem sisteme güven duymalarını sağlamakta hem de işlemlere ait bilgilerin anlık olarak sistem geneline yayılmasına, günler ve saatler mertebesinde olan mutabakatların ve işlemlerin saniyeler mertebesinde olacak şekilde hızlanmasına, anlık sorgulanabilmesine olanak sağlamaktadır. Aracıların ortadan kalkması ve aracılığın dijitalleşmesi hem işlemlerin hızlı gerçekleşmesi hem de aracılardan kaynaklanan işlem başına düşen maliyetlerin azalmasını beraberinde getirmektedir.

Aracıların ortadan kalkması ve kurumlar arası entegrasyonlar eksenindeki uygulama senaryoları dışında, tek bir kurum içinde bilgi güvenliği alanında kullanılması da gündeme gelmektedir. Birden fazla paydaşın olmadığı senaryoların, genel olarak iyi bir Blokzincir kullanım senaryosu olmadığı değerlendirilmektedir. Burada değerlendirilip kefede tartılması gereken şeyler; geleneksel bilgi güvenliği mekanizmalarının getirdiği güvenlik seviyesi, maliyetler ve pratiklik ile birden fazla düğümden oluşan bir Blokzincir ağı üzerinde üstünde tutmanın getireceği güvenlik seviyesi, maliyet ve pratikliktir. Bu muhtemelen bir kereliğine değil, teknoloji ilerleme döngüsünün farklı aşamalarında gelişme ve ilerlemelere göre tekrar tekrar yeniden yapılması gereken bir değerlendirme olacaktır.

Dört Fazda Blokzincir Teknoloji Evrimi

Gartner yayımladığı bir makalede Blokzincir teknolojisinin evrimini dört fazda analiz etmektedir. Blokzincirin vaatlerine kanmanın çok kolay olduğu, bu teknoloji etrafında cereyan eden heyecan dalgasının Blokzincir teknolojisi ile ilgili fayda ve maliyet analizi yapmayı, alternatif seçenekleri doğru bir şekilde değerlendirmeyi zorlaştırdığını belirtmektedir.

Teknolojinin şifreleme, dağıtıklık, değişmezlik, merkeziyetsizlik ve varlıkların dijitalleştirilmesi olnmak üzere beş elemandan oluştuğu, günümüzdeki çözümlerin genelde ilk üçünü kapsadığını vurgulamaktadır.

Kaynak: https://www.gartner.com/smarterwithgartner/the-4-phases-of-the-gartner-blockchain-spectrum/

Gartner’ın analizine göre, Blokzincir teknolojisi evrim geçiren gelişen bir doğaya sahip. Bu evrim temel olarak dört fazdan oluşmaktadır: Teknolojik altyapının ortaya çıkışı, Blokzincirden esinlenme dönemi, bütün bileşenleriyle Blokzincir uygulamaları dönemi ve İleri seviye Blokzincir uygulamaları dönemi.

Kaynak: https://www.gartner.com/smarterwithgartner/the-4-phases-of-the-gartner-blockchain-spectrum/

İlk fazda teknolojinin altyapısını oluşturan şifreleme, dağıtık sistemler, eşten eşe (p2p) iletişim ağı gibi temel yapı taşları ortaya çıkmış, Bitcoin altyapısı olarak vücut bulmuştur.

İkinci faz Blokzincirden teknolojisinin şifreleme, dağıtıklık ve değişmezlik elemanlarını içerir ve daha çok kurumsal entegrasyonları kolaylaştırmak ve verimlilik temelinde var olan sistemleri yeniden inşa etmek üzerine kuruludur.

Üçüncü faz olan tüm elemanlarıyla bütünlüklü bir Blokzincir uygulamaları döneminde ise varlıkların dijitalleştirilmesi (tokenization) ve merkeziyetsizlik öğelerinin de dahil olduğu bir dünya hayal etmektedir. Bu fazda fiziksel dünyadaki varlıkların dijital karşılıklarının oluşturulması ve yeni iş modellerinin ortaya çıkması beklenmektedir. Örneğin son dönem yayımlanan merkez bankalarının dijital para çıkarması ile ilgili bir makalede devletin yardım mahiyetinde dağıttığı paralara son kullanım tarihi koyma imkanından bahsedilmiştir.

Dördüncü ve son faz ise ileri seviyede Blokzincir uygulamalarının olduğu bir dönem olarak düşünülmüştür. Bu dönem için sigorta teklifi konusunda aracın üzerindeki sensörlerden alınan kullanım profili ve akıllı sözleşmeler kullanılarak olarak araç ile sigorta firması arasında otomatik ve otonom bir müzakere olasılığı hayal edilmiştir.

Türkiye’de Blokzincir Uygulamaları

Blokzincir teknolojisinin Türkiye’deki pratik uygulamalar eksenindeki karşılığı hakkında bir fikir edinmek için Kariyer.net veya Linkedin’de “blokzincir” veya “blokchain” yazarak iş ilanlarında arama yapabilirsiniz. Ben yaptım ilkinde bir şey çıkmadı, ikincisinde iki ilana rastladım. Şu ana kadar Türkiye’de yapılan projelerin ekseriyetinin teknolojiyi tanımak amaçlı pilot çalışmalar olduğunu, öz kaynaklarla yapıldığını, devreye alınmadıklarını belirtmek lazım. Bu konuda haber taraması yaptığımızda BKM’nin biri Hyperledger tabanlı sadakat uygulaması keklik, diğeri Ethereum tabanlı belge doğrulaması olmak üzere iki pilot çalışmasından bahsedilir. Akbank’ın Almanya iştiraki üzerinden Ripple entegrasyonu ile yaptığı para transferi uygulamasından bahsedilir. Son dönemdeyse İş Bankasının, Corda temelli Marco Polo platformu üzerinden dış ticaret finansmanı işlemlerinin gerçekleştirildiği pilot çalışmada yer aldığı haberi basında yer aldı. Bunların dışında Blokzincir teknoloji ekosisteminde farklı alanlara odaklanan girişimler de bulunmaktadır. Ekosistem haritası için bctr.org sitesine bakılabilir.

Bana göre Türkiye’de yapılmış en ileri düzeydeki Blokzincir çalışması Takasbank’ın inisiyatifi ile geliştirilem ve devreye alınan BİGA(Bir Gram Altın) projesidir. Bu proje Takasbank’ın geleneksel ATS (Altın Transfer Sistemi) sistemine alternatif olarak gerçekleştirilmiştir. Ziraat Bankası, Ziraat Katılım Bankası, Vakıfbank, Garanti BBVA, Kuveyt Türk, Albaraka Türk bankaları da paydaş olarak bu projede yer almışlardır. Devreye alınan ve ve halen hayatına devam eden BİGA projesi, kurumlar arası altın transferinin 7/24 anlık olarak yapılabilmesini, ayrıca bu işlemlerin bireysel hesaplara genişletilebilmesini hedeflemektedir. Bu projede platform olarak Ethereum Quorum kullanılmış, bilgi gizliliği konusunda TÜBİTAK işbirliğiyle, sistemde tutulan altın transferi işlemlerine ait bilgilerin işlemi yapan bankalar haricindeki bankalar tarafından görülememesi ancak denetleyici kurumun görebilmesini sağlayan Sıfır Bilgi İspatı (Zero Knowledge Proof) temelli bir şifreleme mekanizması geliştirilmiştir. Proje detaylarına adresinden ulaşılabilir.

Blokzincir Uygulamaları Nasıl Çalışır?

Kaynak: Google

Bitcoin üzerinden para transferi işlem örneği üzerinden Blokzincir’in nasıl çalıştığına bakacak olursak; para göndermek isteyen biri, mobil cüzdanı üzerinden ağa bağlanır, alıcı adresini yazar ve gönderim işlemini başlatır. İşlem ağdaki bir düğüme gider, doğrulanır, diğer işlemlerle birlikte bir blok içine konulur ve imzalanarak blok zincirine eklenir. Eklenen blok ağda çevredeki düğümlere iletilir, onlar da onaylarsa diğer düğümlere gönderir. Tüm düğümler tüm blok/veri zincirinin bir kopyasına sahiptir. Bu zincire bakarak işlemin geçerliliğini denetler ve işlemi onaylar veya reddeder. Bu şekilde sistem genelinde işlem doğrulanarak yayılır. Yaklaşık 10dk içinde geçersiz değilse ağın büyük bölümüne yayılır ve olasılıksal olarak geri alınamayacak bir noktaya gelir (Bitcoin gibi POW ile işleyen sistemlerde işlemin tamamlanması olasılıksal olarak sağlanmaktadır ve işlemin sonlanması (transaction finality) mekanizması desteklenmemektedir. Farklı mutabakat algoritmalarını ve dolayısıyla işlem sonlanmasını destekleyen Ethereum Quorum, Hyperledger gibi platformlar da bulunmaktadır).

Akıllı Sözleşmeler ve Blokzincir Uygulamaları

Bitcoin sisteminde para transferini yapan, doğrulayan kod parçası sistemin içinde gelen bir yapıdır. Önceden kodlanmıştır, statiktir. Ağa dahil olmak için Bitcoin yazılımını bir bilgisayara kurarsınız ve önceden kodlanmış kodlar sisteme dahil olarak çalışır. Ethereum ile birlikte bu para transferi doğrulamasını yapan kodlara benzer kodların veya mekanizmaların sisteme yüklenip çalıştırılabilmesine olanak sağlanmıştır. Bunlara da akıllı sözleşme veya kontrat denmiştir. Ethereum kendini dünya çapında bir bilgisayar olarak düşünür, akıllı sözleşmeler de bu sisteme yüklenen uygulamalardır, merkezi olmayan uygulamalar (Dapp: decentrialized application). Bu sözleşmeleri, Ethereum veri tabanı üzerinde işlem yapan uygulamalar, küçük servisler olarak düşünebiliriz veya veri tabanında veriler üzerinde işlem yapan Stored Procedure’lara da benzetebiliriz. Akıllı sözleşme, hem Blokzincir üzerinde saklanan verinin referansını tutan hem onu işleyen hem de adresi üzerinden de dış dünyaya bağlantı noktası sağlayan bir Blokzincir uygulamasıdır.

Kurumsal Blokzincir uygulamaları kapsamında Ethereum platformu için temel işleyiş şöyledir:

  1. Blokzincir sistemi (ağı) kurulur, tek düğüm veya birden fazla düğüm olacak şekilde.
  2. Solidity vb. bir dil ile sözleşme kodu yazılır, bu kod dışarıdan erişilmek üzere fonksiyonlar içerir, bir nevi bir servise ait metotlar (endpoint) gibi.
  3. Platformun sunduğu SDK kullanılarak Blokzincir sistemine sözleşme yazılır ve adresi alınır. Sözleşme kodu da byte olarak bloklarda tutulur, normal bir işlem gibi. Artık uygulama kullanıma hazırdır.
  4. SDK ile sözleşme adresi ve diğer bilgilerle istek yapılır, okuma ve yazma işlemleri için. Her bir Blokzincir düğümündeki Ethereum sanal makinesi üzerinde (EVM) sözleşme kodundaki çağrılan fonksiyon iletilen parametrelerle birlikte çalıştırılır. Okuma işlemi için bir bloğa yazma söz konusu değildir. Yazma işlemi için ise yukarıdaki para transferi örneğinde olduğu gibi bloğa yazma ve doğrulama işlemleri yapılır.
  5. Güncelleme yapılacağı zaman yeni bir sözleşme sisteme yüklenir, adresi alınır, eski sözleşmedeki bilgiler yenisine yüklenir ve istemciler bu yeni adrese yönlendirilir.

Okuma, yazma, silme ve güncelleme yapan (CRUD) geleneksel sistemlerin aksine Blokzincir sistemlerinde sadece okuma ve yazma işlemleri yapılabilmektedir. Bu olgu, Blokzincir teknolojisini kullanan uygulamaların uygulama yaşam döngülerinin, geleneksel uygulamalarınkinden farklı bir biçimde ele alınmasını gerektirmektedir.

Kurumsal Blokzincir Uygulama Yaşam Döngüsü

Kurumlar arası bir Blokzincir uygulama yaşam döngüsü aşağıdaki şekilde ilerlemektedir:

  • Kurumlar arası Blokzincir çalışma grubunun oluşturulması
  • Akıllı sözleşmelerin (kontrat) geliştirilmesi
  • Kurumların birbirlerine Blokzincir uygulama ip’si için erişim izni vermesi
  • Blokzincir ağının kurulumu
  • Kurumların Blokzincir düğümleri olarak sisteme dâhil olması, yeni kurumların ağa katılımının yönetilmesi
  • Sözleşmelerin Blokzincir ağına yüklenmesi
  • Bir SDK aracılığıyla akıllı sözleşmelere servis çağrımı yapılarak bilgi okuma ve yazma yapılması
  • İhtiyaç durumunda akıllı sözleşmelerin yeni versiyonlarının sisteme yüklenmesi, var olan verilerin yeni sözleşmeye taşınması ve istemcilerin eski sözleşme yerine yeni sözleşmeyi kullanmaya başlamaları
  • Hesap yönetimi, hesapların açık ve kapalı anahtarlarının yönetilmesi, hesap ve şifre kaybı durumlarının yönetilmesi

Blokzincir ağını kurmak için açık kaynak kurumsal Blokzincir platformu yazılımları kullanılmaktadır. Bunlardan öne çıkanları Ethereum, Hyperledger ve Corda platformlarıdır. Bu platformlar kurum içi sunuculara kurulabildiği gibi, bulut servis sağlayıcıları bulut platformları üzerinden bu platformları ağa katılımın yönetimi gibi yönetişim araçlarıyla birlikte destekleyerek de sunmaktadırlar.

Kurum sunucularına kurulum yapılarak ilerlendiği durumda, bir kurum kurulum yapıp bir düğümü ayağa kaldırdıktan sonra konfigürasyonu diğer kurumlarla paylaşır, onlar da aynı konfigürasyonla kendi taraflarında kurulumları yaparlar ve ağa dahil olurlar. Ortak çalışma grubunda oluşturulan akıllı sözleşme ağa yüklenir ve adresi kurumlarca paylaşılır. Artık sistem kullanıma hazır duruma gelmiştir.

Güncelleme yapılması gerektiğinde tüm kurumların koordineli bir şekilde süreci birlikte yönetmeleri gerekmektedir. Yeni kontratın yüklenmesi ve herkesin yeni kontratı kullanması gerekmektedir.

Uygulama Mimarisi Açısından Geleneksel Uygulamalar ve Blokzincir Uygulamaları

Geleneksel uygulama mimarisi bildiğimiz bir mimaridir. Finans alanı üzerinden gidecek olursak, arkada bir işlemlerin tutulduğu veritabanı, kurum içi ve dışı entegrasyonlarla bir uygulama ekosistemi, bunların önünde dış dünyaya açılan bir kapı olarak mobil ve web üzerinden müşteri arayüzlerinin eriştiği API katmanı.

Resim: En basit haliyle geleneksel uygulama mimarisi

Blokzincir uygulamasını kurum içinde kullanmaya kalktığımızda mimari aşağıdaki gibi olacaktır.

Resim: Kurum içi Blokzincir tabanlı uygulama mimarisi

Gartner bakış açısıyla Blokzincir teknolojisinin merkeziyetsizlik ve varlıkların dijital temsili (tokenization) hariç tüm yönleriyle kullanıldığı verimlilik odaklı bir kurumsal Blokzincir uygulamasının mimarisi de aşağıdaki gibi olacaktır.

Resim 4: Kurumlar arası Blokzincir temelli uygulama mimarisi

Geleneksel ve Blokzincir Uygulamalarının Karşılaştırması: Avantajlar ve dezavantajlar

Sonuç

Satya Nadella’nın “Yenile” kitabında belirttiği gibi teknoloji alanındaki eğilimleri önceden kestirmek risk içeriyor. Dijital dönüşüm, yenilikler konusunda şirketlerin kısa vadede yapabilecekleri şeyleri gözlerinde büyüttükleri, uzun vadede gerçekleştirebilcekleri konusundaysa eksik değerlendirme yapmaya meyili oldukları belirtilmektedir. Blokzincir teknolojisinin bugün henüz kendi yatağını bulup aktığını söylememiz güç. Kurumsal dünyada kolayca uygulanabilecek olgunluğa sahip değil. Araçlar, platformlar, protokoller, yasal mevzuatlar gelişmeye devam ediyor. Yazılım yaşam döngüsü bağlamında bir sürü sürecin yeniden tasarlanması gerekiyor. Ama gözden kaçırılmaması gereken hayati noktalardan biri de kültürel bariyerler, yokuş yapan alışkanlıklar ve farklı kurumlarla birlikte çalışma kültürünün ve pratiklerinin oluşması noktasında ortaya çıkan güçlükler, yani işin teknik olmayan boyutu. Hem teknolojinin gelişmesi hem de bizim ona fayda-maliyet ve yeni fırsatlar bağlamında uyum sağlamamız gerekiyor.

Geleceğin gerçekleri, bugünün hayalleriyle gerçekleri arasında bir yerlerde.

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

Free

Distraction-free reading. No ads.

Organize your knowledge with lists and highlights.

Tell your story. Find your audience.

Membership

Read member-only stories

Support writers you read most

Earn money for your writing

Listen to audio narrations

Read offline with the Medium app

Süleyman Fazıl Yeşil
Süleyman Fazıl Yeşil

No responses yet

Write a response